Dünyada İş Kurmak Dünyayla İş Yapmak

 

Turistik seyahatler ve tesisler dünyada ekonomik, sosyal ya da Covid19 dönemi gibi sağlıkla ilgili sorunlar ortaya çıktığında en çabuk etkilenen, kolay vazgeçilen seyahat tipleridir. Mesela AB Covid 19 ile birlikte derhal vize başvurularını durdurdu, ABD de öyle. Fakat bu uygulama sadece turistik vizeler için geçerli. Yani eğer seyahat amacınız işinizle ya da gideceğiniz ülkede bir iş ve ticaret ile ilgiliyse hala vize başvurusu yapabiliyor ve seyahat edebiliyorsunuz. Bunun anlamı şu: Bir salgın dahi olsa dünya ülkeleri iş amaçlı seyahatlere tölerans tanıyor. Mesela Covid döneminde Almanya şu an bile fuara katılacak kişilere karantina uygulaması yapmıyor. Yeter ki ticari amaçlı bir seyahat yapıyor olun, tüm kapılar sonuna kadar açılıyor. Turistik seyahatler için zar zor verilen vizeler iş amaçlı gezilerde hemen ve uzun süreli çıkıyor. 

Ayrıca Türkiye'ye Covid döneminde turist gelmedi ve gelmiyor yani turistik bölgeler boş ama iş bağlantısı yapılan ürün ve önemli hizmet alım satımı yapılan kentler bundan etkilenmiş durumda değil. Mesela Londra, Berlin ya da Tokyo. Türkiye'de belki İstanbul... Gördüğünüz gibi işinizi dünyaya taşırsanız her zaman bir adım önde olursunuz.

Bunun için öncelikle önemli bir soruya içten bir cevap vererek işe başlayabilirsiniz. Soru şu: Yapmayı düşündüğünüz proje gerçekten iyi mi? Çünkü herkes kendi projesini iyi ve mükemmel bulur. Peki başkaları bunu alır mı? Çok daha net soralım: Eğer yapmayı düşündüğünüz projeyi sizde nönce birisi yaparsa ve işe başlarsa siz para ödeyerek bu ürün ya da hizmeti satın alır mısınız/alır mıydınız? 

 

Yukarıda yazdığımız iş seyahatlerine ve ticaret yapanlara daha kolay vize çıkması durumu sadece Türkiye'deki işinizle alakalı değil. Bir fikriniz, projeniz var ve bunu yurtdışında yapmak istiyorsunuz. Güzel. Çünkü, birçok Avrupa ülkesi, ABD ve Kanada gibi ülkeler gerçekten katma değer yaratacak iş sektörleri için çalışma ve işyeri açmanızı sağlayacak oturum sağlıyorlar. Peki oturum iznini alamazsanız bunun anlamı ne? 

Eğer oturum izni için sunduğunuz projeniz kabul edilmediyse bu demek oluyor ki sizin çok güvendiğiniz projeniz aslında çok da iyi değilmiş. Kendinizi test etmiş oldunuz ve gördünüz ki reddedildiniz. O halde şimdi kendinizi geliştirme ve dünyaya entegre etme zamanı. Fikirlerinizi değiştirerek, araştırarak ve üzerinde çok çalışarak ister aynı ülkeye ya da bir başka ülkeye tekrar yeni bir iş projesi ya da önceki projenizin iyileştirilmiş ve geliştirilmiş halini sunabilirsiniz. 

 

Dünyanın neredeyse her ülkesinde iş kurabilirsiniz. Çünkü her ülke yabancı yatırımcının gelmesini ister. Yatırımdan maksat çok  yüksek meblağlar değildir. Tabii ki bu yapacağınız işin niteliğine de bağlı ama bazen bazı işlerde sermaye sadece iyi bir fikirdir. Birçok kişi buna hemen inanmayabilir fakat doğru olan tek gerçek budur. Avrupa ülkeleri, ABD, Kanada ya da Avustralya gibi ülkeler sadece sizin sermaye gücünüze bakmaz aynı zamanda sunduğunuz fikir nedir ve gitmek istediğiniz ülkeye ne sağlıyor gibi noktalar bu ülkeler için çok daha önemlidir.

Bunun için verilebilecek en güzel örnek şu olabilir: Mesela 250.000 USD tutarında bir yatırımla eğer bir kuru temizlemeci, fast food büfesi ya da buna benzer bir işletme kuracağınızı söylerseniz asla oturma izni alamazsınız fakat 100 USD sermaye göstererek bir yazılım fikri ve bu yazılımı nasıl pazarlayacağınız konusunda ABD Göçmenlik Bürosu'nu ikna edebilirseniz ''Green  Card'a'' hak kazanırsınız hem de çekilişe katılmadan. Green  Card çekilişle senede bir avuç insana verilirken, ABD iyi bir iş fikri olan herkese Green Card vermektedir. Yani şansınıza değil kendinize güvenirseniz her zaman Green Card sahibi olabilirsiniz. 

Peki ya başvurum kabul edilmezse? Şuna tüm gönlünüzle inanabilirsiniz ki başvurunuz kabul edilmemişse sunduğunuz proje gerçekten, iyi ya da en azından ABD ya da hangi ülkeye başvuru yapmışsanız o ülkenin standartlarına uygun değil demektir. Çünkü gelişmiş tüm ülkeler yapılan ''İŞ KURMA'' başvurularını dikkatle inceler ve bu incelemeyi yaparken öncelik sunduğunuz sermaye gücü değildir. Yani bir anlamda paranın gücüne değil BEYİN gücüne ve sunulan fikrin ne olduğuna bakılır.

 

Peki bu kadar bahsettiğiniz fikir tam olarak nedir? Ne olmalıdır ? diyorsanız şöyle izah etmeye çalışalım. Fikir yani iş fikri herşey olabilir. Yeter k i insanların ve tüketicinin yararına birşey olsun ve gideceğiniz ülkeye vergi kazandırsın. Burada en önemli nokta ise şudur: Sizden ödemenizi isteyecekleri bu vergiyi ülkede zaten yapılmakta ya da çokça yapılmakta olan işleri yaparak değil ya yepyeni ya da çok az yapılan birşeyler yaparak ya da üreterek yapmanızdır.

Mesela sosyal medya devi Facebook ve Instagram gibi mecralar sadece birer fikir olarak işe koyulup o fikri sattılar ve bugün dünyanın en büyükleri oldular. Benzeri mecralar ülkemizde de vardı ve hala var ama hiçbirisi bu mecraların %10'u kadar bile büyüklükte değiller. Bunun sebebi ne olabilir peki? 

Aynı yazılımı, ortalama olarak aynı amaçla (arkadaşlık, arkadaş & sevgili edinmek vs.) tüketiciye sunan Facebook ile Türkiye'deki X bir arkadaşlık sitesi de fikir olarak aynı amaçla yola çıktılarsa neden biri dünya devi olurken diğeri Türkiye'de bile tanınmıyor olabilir?

Cevabı çok basit. Birinde fikir eski ya da yeni ama mutlaka gerçek ismiyle arkadaşınızı bulmak ve sosyalleşmektir ve bunun için de görünürde bir ücret ödemezsiniz fakat portalın sahibi olan site karşınıza mutlaka birçok ticari reklam çıkarır ve gösterir. Siz bu reklamları görmezden gelseniz bile ağ sahibi reklam gösterme ücreti alır.  Türkiye'deki diğer sosyal mecrada ise fikir genel anlamda karşı cins arkadaşlığı, kişilerin kimliklerinin ortaya çıkmaması için takma bir isimle iletişim kurmaları ve bunu ücretli yapmalarıdır. Gelişmekte olan ülkelerde genellikle bir hizmetin tüketici açısından faydası olsa da olmasa da hizmeti sunan kişi çok büyük bir şey sunuyor sandığı için bu hizmeti paralı satmak ister ve çoğu zaman başaramaz. Gelişmiş ülkelerde ise son tüketici direk olarak elle tutulur ve gözle görülür bir fayda elde etmiyorsa ondan ücret taleop edilmez. Buna en iyi örnek Youtube ve Shutterstock gibi stok görüntü ve video paylaşım siteleri olabilir. Mesela Youtube'da bir videoyu ücretsiz (reklamlı), ücretli (reklamsız) izleyebilirsiniz ama indirme yapamazsınız. Shutterstock'da ise video izleyemezsiniz ama ücret ödeyerek video satın alabilirsiniz. Peki Youtube adlı siteyi Türkiye'de bir şirket kurmuş olsaydı seyircilere videoları Youtube gibi ücretsiz mi izletirdi yoksa paralı mı yapardı ve en önemlsi bu fikirlerden hangisi tutardı?

 

Çok basit. Aslında iyi bir iş fikrinde ya da projede olması beklenen 4 kriter vardır denebilir. Bunlar ;

1-Yeni bir şeyler sunun, olan ve zaten yapılan iş ya da işletme fikirleri SUNMAYIN !!!  Yani yenilik katın ve özgün olun.Bunun tam olarak ne anlama geldiğini bir örnekle şöyle anlatabiliriz. 

Akıllı telefon satan bir dükkan açacağınızı söyleyerek ABD'de iş kurmanız için oturma izni alamazsınız. Fakat akıllı telefonlara yönelik ve herkesin ihtiyacı olabilecek yeni bir program, aparat ya da buna benzer birşey satacağınızı veya kullandıracağınızı gösterir ve bunu ayakları yere basar şekilde sunabilirseniz bu başvuru kabul edilir.

2-Yüksek sermayeli işlerden UZAK DURUN. Daha yüksek sermaye göstermek için banka hesaplarınızı şişirmenizin ya da sermayeyi olması gerektiğinden fazla göstermenizin başvurunuz açısından hiçbir faydası olmayacaktır. Eğer gerçekten yıllardır iş yapan büyük bir şirket veya holding değilseniz hem sermayeyi nasıl kazandığınız ve bunun kaynağı araştırılacaktır hem de yapacağınızı söylediğiniz iş ile sunduğunuz sermayenin orantısı titizce incelenecektir. Yani bir başka deyişle kara para aklayıp aklamadığınıza bakılacaktır.

Toplam mevcut toplam nakit paranız 100.000 USD ise 70.000 ya da 80.000 USD işe başlama maliyeti göstermeniz sadece başvurunuzun en kısa sürede reddedileceğinin garantisidir. Çünkü 70.000 USD başlangıç maliyetiniz varsa ve geriye 30.000 USD'niz kalacaksa henüz işinizi kurabilmek adına ABD'de işiniz için gerekli yerlerle görüşürken veihtiyaçları giderirken paranız tükenecektir. Gelişmiş ülkeler az ve mümkünse sıfıra yakın sermayeli, fikirlere dayalı iş projelerini severler. Buna güzel bir örnek ise ''Uluslararası Emlak Danışmanlığı'' olabilir. Bir web sayfası kurarak ülke dışından ev satın alacak kişileri bulacağınızı ve getireceğinizi iş projesi olarak sunabilirsiniz. Elbette bu süreci yönetecek bilgi ve birikime sahip olduğunuzu da kanıutlamanız gerekiyor.

3-Ağır bir başlangıç sermayesi yerine düşük sermayeli ama işgücü gerektirecek projeler sunun.Çünkü gelişmiş ülkeler yüksek sermaye gerektiren projelere sıcak bakmaz. Mesela toplamda 100.000 USD toplam sermayeniz varsa ve 75.000 USD iş kurmak için kullanacağınızı gerisi ile ise kendi ihtiyaçlarınızı karşılayacağınızı belirttiğiniz bir başvuru sunduğunuz iş fikri süper hatta mükemmel değilse muhtemelen reddedilecektir. Fakat 25.000 USD toplam paranız varsa ve 1.000 USD sermaye ile bir iş kurup 24.000 USD yaşamsal gider için şahsi birikiminiz olduğunu belirtirseniz ve sunduğunuz iş fikri de gerçekten iyiyse ya da sadece biraz iyiyse ve bir yada birden fazla kişiye direk istihdam sağlıyorsa başvurunuz kabul edilecektir.

Çünkü gelişmiş ülkelerde iş kurarken bakılan en önemli nokta istihdam yaratmaktır. Çünkü yaratacağınız her istihdam o ülkenin sosyal fonlarından işsizlik maaşı alan bir kişinin eksilmesi anlamına gelmektedir. Yukarıda 1 numaralı örnekte sunduğunuz projede eğer akıllı telefonlara ya da benzeri herhangi bir şeye yönelik üreteceğiniz hizmet ya da ürün için istihdam oluşturmuyorsanız reddedilme olasılığınız var. Çünkü gelişmiş ülkeler ülke dışından gelen yabancıların sadece kendilerine gelir ve fayda sağlayacakları projelre sıcak bakmıyor. 

4-Sunduğunuz proje az gider ile çok karlı olmalı yani vergi ödeyeceğiniz bir iş olmalı. 

Yani ayda 100.000 USD ciro yapan ama ürün maliyeti 80.000 USD olan ve işletme gideri 10.000 USD olan bir proje kesinlikle reddedilecektir. Çünkü bu işletmenin vergi anlamında ABD'ye katacağı bu miktar çok yetersizdir. En az %50 kar ile kuracağınız bir iş ya da fikir projesi sunmanız istenir.

 

Ülkemizde sıkça kullanılan ve yaygın bir kanaat olan görüşlerden birisi de, genç beyinlerin harcandığı, Avrupa'da ya da başka bir yerde olsalar çok daha rahat yaşayacakları, daha iyi işler bulup daha iyi işler kuracaklarıdır. Fakat bu düşünce kökünden yanlıştır. Gelişmiş ülkeler o ülkenin gençleri sayesinde gelişmiş değilse de bir zaman genç olanlar o ülkeleri geliştirmiştir. Dünyadaki tüm ülkeler genç beyinlere  işe girmekten, iş kurmalarına kadar birçok imkan sunmaktadır. Eğer başvurmadıysanız zaten şikayet etmenize gerek yok hemen gerekli prosedürleri araştırıp başvuru yapabilirsiniz. Başvurduysanız ve kabul edilmediyseniz tavsiyemeiz asla size adil davranılmadığını ya da haksızlık yapıldığını düşünmemeniz. Çünkü başvurunuzu sadece bir vize memuru değil söz konusu ülkenin Ticaret Bakanlıkları, Göçmen Büroları, bahse konu işin meslek odaları inceleyip ortak bir karara varıyorlar. Herhangi bir torpil ya da kayırma söz konusu olamayacağı gibi haksızlık yapılması da mümkün değil. Yani iş projeniz reddedildiyse gerçekten de sunduğunuz iş fikri gelişmiş ülke standartlarında değil analamına gelmektedir. Yani Avrupa'da ya da ABD'de olsaydınız çok farklı şeyler yapabileceğiniz görüşü geçerli değildir. 

 

Evet var. Muhtemelen birçok kişinin aklına gelebilecek bir fikir olmayabilir ve hatta şaşırtıcı olabilir fakat birçok Avrupa ülkesinde en kısa sürede oturma izni alabileceğiniz bir proje fikrinin ''Türk Hamamı'' kurmak olabileceğini söyleyebiliriz. Çünkü, bir hamam açmak fikri neredeyse bir Avrupa ülkesinde kurulabilecek iş kriterlerinden tümünü birden karşılıyor. Bu kriterler nelerdi hatırlayalım :

1-Avrupa ülkelerinde hamam ya bulunmamakta ya da çok az bulunmakta - YANİ DENENEBİLİR 

2-Ağır bir başlangıç sermayesi gerektirmez böylece açan kişi sermayeden fazla bir parayı iş oturana kadar günlük yaşam giderlerinde kullanılabilir - DÜŞÜK SERMAYE 

3-Sermaye gerektirmese de çalışacak hizmet veren ara eleman gerektirir yani istihdam yaratır - ÜLKENİN YURTTAŞLARINA İŞ VE İSTİHDAM 

,4-Gider su, kira ve personelden ibaret olduğu için yüksek kar getirir bu da yüksek bir vergi ödeyeceğiniz anlamına gelir. Bunun anlamı ise = KATMA DEĞER ve VERGİ 

Sonuç 

Sonuç olarak gelişmiş ülkelerde olsalar herşeyin çok farklı olacağını söyleyen gençlerimiz güvendikleri ve inandıkları iş fikri ve projeleri gelişmiş ülkelere taşıyabilir ve orada bunu yapabilirler. Tabii ki buhnu yapmak istedikleri gelişmiş ülkenin ön onayından geçirmeleri yani OTURUM İZNİ almaları gerekmektedir. Kendinize güveniyorsanız, iyi bir fikriniz varsa dünya size kollarını açmış bekliyor.

İletişim

Ülkemizin değerli iş insanları tüm dünyaya en iyi uçak biletlerini web sitemizden ya da uygulamamızdan alabileceği gibi dilerlerse info@ucuzucuyorum.com adresine e-posta göndererek ya da 08505320988 arayarak İŞ SEYAHATİ programına kaydını oluşturabilir ve seyahatlerini özel asistan hizmeti ile oluşturabilirler. Uçak bileti faturalarını şirketleri adına kestirerek gider gösterebilirler.