DÜNYAYA AÇILAN KAPI-HAMBURG

Hamburg'a uçak bileti alıp gitmek için o kadar çok neden var ki, hepsini tek bir yazıda bitirmek imkansız. Bazıları Berlin ve Hamburg'un çok farklı şehirler olduğunu, birini sevenin diğerini sevmesinin imkansız olduğunu söylüyor. Biz elbette hangi şehrin daha güzel olduğuna karar vermek için burada değiliz, ancak yapabileceğimiz şey size her iki şehri de kendi sayfalarında tüm güzellikleriyle yazarak kararı size bırakmak. 

Kuzey ve Baltık denizleri arasında Elbe Nehri üzerinde yer alan Hamburg, Orta Çağ'a dayanan tarihi ile her zaman övünmektedir. Şehir, bir dönem göçmenler için Yeni Dünya'ya gitmek için önemli bir limandı ve bugün hala ticaret yolları ile tüm dünyaya yayılıyor. Hamburg, gelen herkese sunacak çok şeyi olan kozmopolit ve modern bir şehirdir. 

Kanal Adası

Kanal Adası, Steigenberger Oteli ve Stadthausbrücke Köprüsü arasında bulunan konumu ile Hamburg gezinize başlamak için güzel bir nokta. Bölgede çok sayıdıa modern ve tarihi bina bulunuyor ve bunların hemen hemen hepsi de görülmeye değer. Kent merkezindeki Hamburg's Kunsthalle ise ülkenin en büyük sanat müzesi. Müze, yerin altından birbirine bağlı iki ayrı binadan oluşuyor. 

Bitki ve Çiçek Parkı

Çocuklar için çok sayıda oyun alanı ve eski Botanik Bahçesi'ne ait tropikal evler ile ön plana çıkan Japon bahçelerinin bulunduğu Bitki ve Çiçek Parkı, Hamburg'daki etkileyici duraklardan. Parkın doğusundan, yeşil bir koridoru andıran Wallanlagen Parkına da geçebilirsiniz.

KÖPRÜLER

Hamburg sadece iki denize yakın değil, ayrıca üç nehirin de -Elbe, Alster ve Bille- kesiştikleri bir bölgede kurulmuştur. Muhteşem Elbe'de Kuzey Denizi rüzgarlarının keyfini çıkarıp neden Hamburg'a 'Kuzeyin Venedik'i' dendiğini kendiniz görün. Fakat uyarmak gerekirse, Hamburg'da, Venedik'in tam altı katı fazla köprü bulunuyor. 

Hamburg Altstadt 

Alster Gölü kıyısında bulunan tarihi şehir merkezi aynı zamanda Hamburg'u keşfetmeye başlamak için en iyi yer. Şehrin senato ve parlamentosuna ev sahipliği yapan Neo-Renaissance Hamburg belediye binasını buranın tam merkezinde bulacaksınız. St Petri ve St Jacobi kiliselerini ziyaret ettikten sonra bir yemek molası verebilirsiniz.  

Speicherstadt

Hamburg'un depo bölgesi, dünyadaki benzerlerinin en büyüğü olup, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. Meşe kütüğünden temeller üzerine 19.yüzyılın sonlarında inşa edilen kırmızı tuğlalı depolarda hala halı, kahve, çay ve baharat gibi özel ürünler için kullanılırken, diğer bazıları ise Hamburg Zindanı gibi popüler müzeleri barındırıyor. 

Sternschanze

'Schanze' olarak bilinen bu mahalle, günün her saatinde yoğun. Bölgenin ana caddesi olan Schulterblatt, Rote Flora kültür merkezinin kontrolündedir ve Schanze'nin solcu yanını temsil eder. Hemen köşede, gelecek vadeden moda tasarımcılarının hazırladığı giysiler satan ilginç mağazalarla tanınan şık Karoviertel bulunur.

Blankenese

Bugün Hamburg'un en zengin ve en güzel semtlerinden birisi olan Blankenese bir zamanların balıkçı köyüydü. Burada, 'merdivenler bölgesinde' muhteşem villa ve tarihi konaklar arasında haffif tempolu bir yürüyüşün tadını çıkarabilirsiniz. Elbe Nehri üzerindeki kumsala vardığınızdaysa, deniz kenarındaki kafelerden birinde bir kahve içmek için mola verebilirsiniz.