Uçak yolculuklarında hepimiz pencereden bakmışızdır ama hiçbirimiz uçak pencerelerinin neden normal pencereler gibi köşeli değil de oval olduğunu düşünmemişizdir.Sahi,neden uçak pencereleri yuvarlaktır?

Havacılık yıllar içinde,çok büyük sıçrayışlar yaptı.Bunun en somut örneği,uçaklarda daha fazla yolcunun,daha hızlı şekilde daha uzak mesafelere taşınabilmesidir.Yıllar içindeki gelişim sürecinde, uçakların fiziki yapılarında da bazı değişiklikler oldu,camlar  da bu değişiminden nasibini aldı.

Ticari uçuşların artmaya başlaması ile birlikte havayolu şirketleri uçaklarını daha yükseklerden uçurmaya başladı.Bunun sebebi uçakların daha yükseklere çıktıkça,hava yoğunluğunun azalmasıyla,uçakların daha az direnç altında kalmasıydı.Bu ise uçuş maliyetlerinin azalması anlamına geliyordu.

Yüksek irtifa,avantajın yanında bazı problemleri de gündeme getirdi.En basitinden düşünecek olursak 10.000 metre ve üstündeki yükseklikler, insan hayatı için uygun değildir ve bu, havada 800-900 KM hızla giden ve içinde çok sayıda insan taşıyan metalden bir kutu için bir problemdir.Bu problemi bertaraf etmek için,uçak kabinleri iç basıncın desteklenmesi adına silindirik bir hale getirildi ve fakat camlar önceleri değiştirilmedi. Bu ise faciaya davetiye demekti.

De Havilland şirketinin The de Havilland Comet adlı uçağı,o dönemin diğer uçaklarıyla kıyaslanırsa basınçlı kabini, daha yüksek irtifada ve daha hızlı uçması ile ünlüydü.Uçağın camları ise, evlerdeki gibi kare olarak tasarlanmıştı.Toplamda 43 kişinin yaşamını yitirdiği üç ayrı kazada uçaklar havada parçalandı.Peki uçaklar neden havada parçalanmıştı?Sonradan anlaşıldı ki,hata camların tasarımıydı. Havacılık tarihi ve havacılığın kuralları felaketlerle yazılıyordu.

Köşeli yapıların, yapısından dolayı köşelerinde zayıf noktaları bulunur.Bunun sebebi, sivri köşelerde birim alana düşen kuvvetin katlanarak artmasıdır.Her malzeme belli dirence sahip olduğu için,sivri köşelerin parçalanması çok daha kolaydır.Köşeli cisimlerde yön değiştirme çok daha keskin olduğundan, daha yüksek basınç oluşur. Karenin dört köşesi vardır ve bu, eski uçakların pencerelerinde 4 farklı zayıf nokta olduğu anlamına gelir.Bu ise hava basıncının da etkisiyle pencereleri parçalanmasına neden olur. Bu problem camlar kavislendirilerek çözüldü. Çünkü artık camları köşelerinden kıracak baskı faktörü dağıtılmıştı ve camın kırılma ihtimali düşürülmştü.

İşte son derece basit görünen bu tasarımsal değişim,uçakların içinde ve dışındaki devasa basınç farklarına daha dirençli hale gelmelerini sağladı.Bu yüzdendir ki, çağımızda uçaklarda kullandığımız dairesel camlar,irtifa basıncına dayanabiliyor.