Wadi Rum'da Sessizliğin Çığlığı

Eğer bugüne kadar Wadi Rum'u görmediyseniz muhtemelen bir çöl  ne kadar çekici ya da güzel olabilir diye düşünebilirsiniz. Wadi Rum, bir diğer adıyla Ay Vadisi, Akabe'ye 70, antik Kent Petra'ya ise 120 km uzaklıkta ve halâ bedevi kültürü ile yaşayan bir avuç insana ev sahipliği yapıyor. Ucu bucağı yokmuş gibi görünen bu kızıl çöl, ''Çöl'' denince akla gelenlerden çok farklı. Wadi Rum yalnızca kumlarla değil, yüksek kayalıklarla da kaplı. Renkler hiçbir fotoğraf makinası ile çekilemeyecek kadar güzel. Rüzgârın aşındırmasıyla öylesine muhteşem güzellikte ve şekillerde kayalar oluşmuş ki bir eşine daha zor rastlanır. 

Burada gün doğumunu seyretmek ayrı güzel, gün batımını seyretmek ise bir başka... Güneş doğarken kızıl kum tepeleri üstüne doğuyor ve akşam batarken de yine aynı kızıllıkla batıyor. Dolunayın olduğu bir gece Wadi Rum'da iseniz bunun kıymetini bilin. Çünkü bu durum dünyada çok insana nasip olmuyor. Ay, kum tepelerinin altından tüm ihtişamıyla doğuyor çölün üzerine ve simsiyah geceyi sabaha kadar aydınlatıyor. Sabah ise bir başka muhteşem manzaraya şahit oluyorsunuz. Güneş ile dolunay sanki birbirini kucaklayacakmış gibi yan yana aynı anda gökyüzünde görünüyor.
 

Çöl Kampı 

Wadi Rum'da bedevi köylerinde kalıyorsunuz. Bu bedevilerin geçim kaynakları Wadi Rum. Birçoğu çölün içinde turist kampı işletiyorlar. Dünyanın 7 harikasından biri olan Petra'nın şöhreti sebebiyle ikinci planda kalan Wadi Rum bu dezavantajına rağmen ülkeye gelen turistlerin görmeden dönmediği, Petra'nın ardından en çok turist ağırlayan ikinci merkezdir. Wadi Rum'u gnübirlik ziyaret edebilirsiniz fakat bu durumda bir kez daha gelmek için Ürdün uçak bileti almak durumunda kalabilirsiniz.
 

Sessizliğin Çığlığı


Çölde gerçek bir bedevi kampında kalırsanız gerçek çöl hayatını da deneyimleme şansınız oluyor. Baştan söyleyelim ki buralar alışık olduğunuz konforu bulabileceğiniz yerler değil ama zaten bunu pek aramayacaksınız. Akşam yemeğinde bedevilerin 4 saatte, kumun altında pişirdiği muhteşem bir yemek sizi bekliyor. Çölde ay ışığı altında yürüyüş yapma şansını bir daha bulabilir misiniz bilemiyoruz. Bu nedenle biraz uykusuz kalarak çölde yürümelisiniz. En önemlisi ise telefonlarınızı mutlaka kapatın ve bir kayanın tepesine çıkarak gökyüzüne bakın. İşte orada bir ses duyacaksınız. Bu ses, sessizliğin çığlığı...